Ritmoterapi

İnsan boyutunda düşünürsek; başta kalbimiz belirli bir ritimle atmaktadır. Yaşam kaynağımız olan nefesimizin akciğerlerimize girişi yine belirli ritimlerledir. Tüm organlarımız, hücrelerimiz kendilerine has bir ritimle titreşmektedirler ve tüm bu titreşim, akış birbiri ile uyum içerisinde olduğunda denge sağlanır ve fiziksel, zihinsel ve ruhsal iyilik hali meydana gelir.

Kalp ritminin bozulmasının hayati önem taşıdığını hepimiz kabul eder ve böyle bir rahatsızlık hissettiğimizde hemen bir kardiyoloji hekimine görünmemiz gerektiğini biliriz. Bununla beraber kalpteki kadar bariz etkiler yapmasa da aslında tüm hastalıkların o hastalığı ilgilendiren organın doğal titreşiminin, ritminin bozulması sonucu ortaya çıktığı yönündeki araştırmalar geçmişte olduğu gibi günümüzde de yapılmaktadır. El-Kanun Fi’t-Tıb (Tıbbın Kanunu) adlı kitabı 17. yüzyılın ortalarına kadar üniversitelerde tıp biliminde temel eser olarak okutulan İbn-i Sina’nın, hastalarına müzik ve ritimle tedavi uyguladığı bilinmektedir. Elbette ritim ve müziğin şifa ve sağaltım amaçlı kullanımı insanlık tarihi kadar eskiye dayanmaktadır. Ritim tüm toplumlarda, savaş, dini ritüeller, şifa, eğlenme gibi birçok alanda tarihin başlangıcından bu yana kullanılagelmiştir. Örneğin savaşlarda motivasyon, harekete geçirme amaçlı yüksek sesli ve yüksek tempolu ritimler kullanılmıştır. Yüksek ses ve hızlı tempolu bir ritim kalp atışını dolayısıyla nabzı hızlandırır, hızlanan kan akışı hareket etme isteği uyandırır, nefes hızlanır böylece vücuda giren oksijen miktarı artar, enerji verir. Bunun yanında daha sakin ve ses düzeyi düşük ritimler duygu durumunu aşağı çekerek sakinleştirir, hatta depresif bir duruma bile sokabilir. İnsanlığın ataları, ritmin insan, daha genel anlamda ifade edersek canlılar üzerindeki etkilerini fark etmiş ve inceleyerek hangi ritimlerin, hangi frekansların ne tür durumlara iyi geldiğini keşfetmişlerdir. Zamanla bu bilgiler unutulmuş ve günümüzde hem bu kadim bilgilere ulaşmak hem de yeniden ve yeni bilgiler keşfetmek amacıyla bilimsel araştırmalar yapılmaya devam etmektedir. Ritmin şifa vermenin yanında, zeka gelişimi, öğrenme, akademik başarı, odaklanma, stres, kaygı gibi duygusal zorlantılarla başa çıkma vb. konularda fiziksel, zihinsel, duygusal ve sosyal bakımlardan olumlu etkileri olduğuna dair bir çok bilimsel araştırma mevcuttur. Bu araştırmalardan bazılarına yazının sonunda yer verilmiştir.
Bu yazımda çok kısa bir şekilde değindiğim ritim daha bir çok yazıya konu olabilecek genişliktedir. Örneğin her bir duygunun frekansı vardır ve duygularımızın bu titreşimleri bedenimizi, organlarımızı, her bir hücremizi etkiler.

Her şeyden öte ritim, frekans ve titreşimlerden oluşan fiziksel bir gerçeklik olarak sestir ve vücut üzerinde kesin, fiziksel bir etki yaratır. Ayrıca ritim çalışması yapan birey, ne zaman ve ne şiddette, bas mı tiz mi vuracağının bilinciyle ritim vurmanın yanısıra aynı anda yüksek bir dikkat ve odaklanma gerektiren “sayma” işini de yapmaktadır. Sadece bunu yapmakla bile sağ ve sol beynin aynı anda aktive olmasıyla; odaklanma, bilişsel beceriler, yaratıcılık ve öğrenme üzerinde olumlu etki etmektedir.
Ritmoterapi özetle; ritmin, fiziksel, zihinsel ve ruhsal iyilik hali için kullanılmasıdır.
Ritim konusunda yapılmış bazı bilimsel araştırmalar:
Müzik eğitiminin bilişsel başarı üzerindeki etkisini kanıtlayan Kaliforniya Üniversitesinde yapılan araştırmalar: 1981-1982 yılında Kaliforniya Mision Viejo Lisesinde, Ritim eğitimi alan öğrencilerin, almayanlara göre daha yüksek bir akademik başarı gösterdikleri görülmüştür.
1997 yılında Shoew, Rouscher, Levine, Wight, Dennis ve Newcomb tarafından Ritmin beyin gelişimini nasıl etkilediği ve zekâ arasındaki ilişkiyi araştıran bir araştırmada ritim eğitiminin, çocukların soyut muhakeme yeteneklerini, matematik öğreniminin gerektirdiği yetenekleri arttırdığını göstermiştir. Araştırmada da günlük şarkı söyleme dersleri ve haftalık ritim eğitimi alan okul öncesi çocuklar incelenmiş, seçilen kontrol grubuna hiçbir özel eğitim verilmemiştir. Bütün çocuklar standart zekâ testlerinin bir alt testi kullanılarak test edilmiştir. 4 ay sonra, testlerde Ritim grubunun, kontrol grubuna göre daha üstün bir başarı gösterdiği görülmüştür. Ritim eğitiminin başlamasından 8 ay sonra ise gelişme daha da büyümüştür. Sonuçlardaki yüksek derecedeki özel gelişmenin sadece daha fazla dikkatten ve deney grubunun ön yaşantılarından kaynaklanmadığı, özellikle ritimler ile oluşturulan müzikal deneyimlerden kaynaklandığı saptanmıştır.
1999’da College Bound Senrors Ulusal Raporundaki araştırma: Raporda, Ritim eğitimi alan öğrencilerin matematikte ve fizikte ritim eğitimi almayanlara oranla daha başarılı oldukları saptanmıştır.
Amerikan Psikoloji Derneğinin gerçekleştirdiği bir araştırmaya göre, 20 incelemenin sonuçları da ritim enstrümanlarının etkin öğretim süreci ile kullanılmasının çocukların başarısında olumlu bir faktör olduğunu kanıtlamaktadır. İlkokul çocukları üzerinde yapılan bu araştırma, ritim kavramının bilişsel olguları öğrenmede pozitif bir etki yarattığını göstermektedir.
#ritim #denge #başarı #duygu #akış #nefes #eğitim #atölye #öğrenme #ritmoterapi #sanat