top of page

Arama Sonuçları

"" için 65 öge bulundu

Hizmetler (6)

  • İleri Seviye Mandala Sanat Eğitimi(10sa)

    İleri Seviye Mandala Eğitimi 10 Saatlik bir eğitimdir. İstediğiniz türde malzemelerle (tuval, ahşap, kağıt vs.) birlikte büyük bir mandala çalışması yaptığımız sanat programıdır. Bu eğitime katılmak için Mandala Temel Çizim ve Mandala 2 eğitimlerini almış olmanız gerekmektedir.

  • Dot Mandala Eğitimi (10 saat)

    Mandala Başlangıç eğitimini aldıktan sonra akrilik boyalarla dot tekniğiyle mandala yaptığımız 10 saatlik eğitimdir. * Mandala boyamada kullanılan malzemeler * Ahşap üzerine teknik şablon oluşturma * Akrilik boyayı tanıma * Boya hazırlama * Dot tekniği ile mandala boyama

  • Mandala 2 (12 saat)

    4 Hafta 12 saatlik ahşap üzerine akrilik boyalarla mandala yaptığımız eğitimdir. * Mandala 1 eğitimini tamamladıktan sonra alınmalıdır. * Mandala boyamada kullanılan malzemeler * Ahşap üzerine teknik şablon oluşturma * Akrilik boyayı tanıma * Kullanılacak tekniğe göre boya hazırlama * Fırça çalışmaları * Mandala boyama Gerekli Malzemeler * Akrilik boyaya uygun çeşitli kalınlıkta fırçalar * Çeşitli boyutlarda dot mandala kalemleri * Çeşitli boyutlarda dot mandala çubukları * İstenilen renklerde akrilik boyalar * İsteğe göre keçeli boyalar, kuru boyalar, kuru pasteller * 1 adet 40 cm çapında ahşap levha * Kâğıt havlu * İsteğe göre palet, küçük boya kapları * Su kabı

Hepsini Görüntüle

Blog Yazıları (43)

  • Yerçekimsiz ortamda bilmem kaçıncı gün

    Tam bilmem kaç gün oldu. Halsizlik ile başlayan ilk günden beri bir gün kaybolup ertesi gün yeniden ortaya çıkarak geçen bilmem kaç gün. On saat uyuyup hala uykuya doymama, baş dönmesi, dilimin dolanması, uyuşmuşluk, sanki yerçekimi kaybolmuş ve ben örneğin yürüyorsam yürümüyorum, yatıyorsam havadayım hissi falan… Doktora gittim tabii, kan verdim “Ne var ne yok her bişeye bakın” dedim. Hasta değilim, hiçbir kan değerimde anormallik yok, “taş gibisin, niye geldin sen?” dedi doktor 😁 ama çok tuhaf bir haldeyim. Şimdi yazmamın asıl sebebi de bu halimle ilgili bilişimin açılması. Yazmanın enerjisi başkadır ya çünkü. Bilgi edinme amaçlı bir yazı bu. Teslim ediyorum kendimi ve akmasına izin veriyorum sadece. Belki sorgulama yazısı da diyebilirim, yanıtların ellerimden akması için olan. Halsizlik, uyku, isteksizlik. Hayır geçmiyor. İnsan düşünüyor, kansızlık mı var, b12 mi eksik, bilmediğim bir enfeksiyon mu geçiriyorum, kovid mi oldum, depresyonda mıyım, bir şeylerden mi kaçıyorum? Hayır. Tahlillerimi yaptırdım ve tüm seçenekleri eledim. Geriye tek seçenek kalıyor. Arınma ve frekans yükselmesi… Özüme ait olmayanlardan arınıyorum ve yeni enerji frekansına uyumlanıyorum. Daha önce de olmuştu. Bu kadar uzun sürmemişti. Bir gün, iki günde bitmişti. Bu defa on beş günden fazla oldu hala devam ediyor. Demek biraz daha yüksek bir yükseliş oldu 😊 O halde aşkla, ışıkla “tamam” diyorum olmakta olana, kolaylıkla olmasına izin veriyorum. Peki, ne oluyor? Haydi aksın yanıtlar ellerimden… Geliyor… Loading… Şöyle ki; bir fiziksel bedenimiz olduğu gibi bir de katman katman enerji beden(ler)imiz, kodlarımız, bilişlerimiz var. Enerji beden(ler)imizde olan frekans yükselmelerine madde boyutunda olan ki aslında madde dediğimiz de enerji ve boşluktan oluşandır, fiziksel bedenimizin uyum sağlama süreci bazen böyle biraz daha uzun oluyor. (Zaman bir illüzyonsa ne diyorum ben? diye bir soru daha bırakayım buraya. Bir ara ona da yanıt gelir elbet.) Sanki biyolojik bedenimi kaplayan enerji bedenime, alanıma bir şimşek çakmış da cızırdatmış, yeni bir yükleme yapılmış ve ben de buna uyumlanıyorum. Evet evet aynen böyle hissediyorum şu an. Bilgi, aktivasyon kodları “download” edilmiş, gerekli yerlere ulaştırılıyor, kodlanmış bilgi paketleri açılıyor, “unzip” yapılıyor, “install” ediliyor. Peki, bu süreçte ne yapmam gerekiyor? Günlük hayatımda yapmak istediklerim çok, çalışma hayatı, ev işleri, resim, mandala, nefes çalışmaları, egzersiz vs. günlük dünya işleri ve daha uzun vadede olsun dediklerim için olan eylemlerim. Çünkü hani esas olan bütünlük ve olsun dediklerimizin olması için olan eylem ya. Düşünce, inanç, söylem ve eylem. Ee ben böyle olunca eylem aşaması sekteye uğramıyor mu? Düşünce tamam, inanç tamam, söylem tamam, eylem yok… kaldık mı yarı yolda. Yok. Şimdi ben böyleysem ve biyolojim beni durduruyorsa ona da tamam dememdir uygun olan. O zaman olması gereken, izin vermem gereken durmak, durmaya izin vermek. Evet, şu an ellerimde, bacaklarımda, ayaklarımda, tüm vücuduma yayılan bir titreşim hissediyorum ve anlıyorum ki yanıt bu. “İzin ver, zorlama, bedenin seni durduruyorsa dur. Bu bir süreç ve bu süreç sonlandığında enerji beden(ler)inde zaten yükselmiş olan frekansına uyum sağlayan biyolojik bedenin yenilenmiş, canlanmış, gençleşmiş, daha enerjik oluyor ve şu an olmakta olana izin ver. Sadece izin ver. Tüm hücrelerin uyumlanıyor. Aktivasyonların gerçekleşiyor. Bilişin yükseliyor. Sende olan bilgi sana açılıyor. Hatta hepsi oldu bile sadece biyolojin uyumlanıyor.” Nefes al ve ver. Ben benim. Ben buradayım. Yaradanımın “nefesimden üfledim” “sana şah damarından yakınım” dediğiyim. Tüm varoluşun bilgisi bende. Tüm zaman ve boyutlardayım. Tüm zerrelerdeyim. Beni kaplayan enerjileri en yüksek düzeyde kullanmaya niyet ediyorum. Yaradan özümle bütünleşiyorum ve ışıktan olanın, özüme ait olanın bilişime gelmesine, bana açılmasına, frekansımın bütüne en uygun şekilde, kolaylıkla yükselmesine aşkla izin veriyorum. Ve öyledir… Ruhun Yolu‘nda birlikte yürüdüğümüz can arkadaşım, yoldaşım, rehberim, Twalha, Aslıma ve can bağım olan tüm canlarıma, rehberlerime teşekkürlerimle… Şükürle… Haydi bir de şamanik yolculuk yapayım, bakalım ne yanıtlar gelecek 🌟 #nefes #aşk #öneçıkan #arınma #yükseliş #ışık #frekans #sevgi

  • Modern Sanatın Temel Kavramları (Modernden Postmoderne Sanat)

    Mehmet Yılmaz’ın kaleme aldığı “Modernden Postmoderne Sanat” adlı kitaptan kesitler ve naçizane biraz da kendi fikirlerimi aktardığım yazı dizisi. (4) Mehmet Yılmaz kitabında, modern sanatın temel kavramlarını şu şekilde sıralamakta ve modern sanatçıların, duruşlarını, kasıtlı ya da içgüdüsel olarak bu ilkeleri dikkate alarak belirlediklerini ifade etmektedir. Tabii ki kimi sanatçıların tamamını, bazı sanatçılarınsa bazı kavramları önemseyip bazılarını ihlal ettiğini belirtmekte ve kendisini nasıl nitelerse nitelesin her sanatçının bu kavramlarla ve bunların üzerine inşaa edilen akımlarla bir derecede hesaplaşmak zorunda kalmakta olduğunu ifade etmektedir. Yenilik ve ilerleme Dünyevilik Deha ve Yüce Sanat Öncü, ilerici Duygu, sezgi, coşku Öznellik, bireysellik Sanat için sanat Özerklik Biçimbozma Soyut, soyutlama Saflık Kesyap (kolaj) ve kurgu (montaj) #modernsanat #postmodern #sanatakımları #öneçıkan #sanat

  • Çelişkiler, Burjuvazi, Sanat (Modernden Postmoderne Sanat)

    Mehmet Yılmaz’ın kaleme aldığı “Modernden Postmoderne Sanat” adlı kitaptan kesitler ve naçizane biraz da kendi fikirlerimi aktardığım yazı dizisi. (3) Modernizmin sanattaki yansıması benim anladığım kadarıyla olmazsa olmaz bir çelişkiyi yanında getiriyor. Çünkü modernizm zaten doğası gereği kendisiyle çelişmeye mahkum görünüyor, yani modernizmin var olabilmesi için sürekli bir kendini eleştiri, sorgulama, oluşum ve başa dönüp süreci yeniden başlatmaya, bu kimlik ve varolma sürecinde kendisiyle çatışmaya ihtiyacı vardır. Modernizm kendini acımasızca eleştirip, eskitip, yeniden inşaa eder. Bu döngü var olduğu sürece modernizm, modernlik ve modern sanat varlığını devam ettirebilir. Modernizm hareketi içerisinde bazı sanatçıların doğrudan bazılarınınsa dolaylı olarak modernizm ve modernleşme düşüncesine karşı çıktıklarını söylüyor Mehmet Yılmaz kitabında. İmgelemin özgürce hareket etmesine ve yaratıcılığa gerçekten de engel olabilecek olan “bilimsel akıl, nesnellik ve sanayileşme“ye “gerçeklik, doğruluk” adına katı bir şekilde saplanıp kalmayıp, ‘sezgi, coşku ve imgelemiş özgür oyunu’ adına idealist ve öznel eğilimlere yönelmiş olduklarını ifade eder ve ardından da sorar: Peki, modernlik karşıtı bu tavrı, aynı zamanda ‘burjuva değerleri reddetme’ eğilimi olarak da görebilir miyiz. Mehmet Yılmaz, Modernden Postmoderne Sanat Sömürgeci iktidarlar, tutucu galeriler ve akademilere karşın sanatçıları destekleyen ve eserleri pazarlayan özel galeriler ve satın alan yine burjuvazi değil midir? diye yine sormaktadır. Ve sonuç olarak önemli olan ‘sanat’tı der, sanat için sanat. Bunun siyasi anlamını ise şu şekilde açıklar: Sanat yüzyıllardır Kilise ve soyluların elinde, egemenliğin sürdürülmesi açısından önemli bir siyasal araç olagelmişti ve onların bu araçtan mahrum bırakılması gerekiyordu. Burjuvazinin varlığını gerçekten tehlikeye atmamak koşuluyla ahlaki, siyasi ve estetik eleştiri, hatta saldırı serbestti. Mehmet Yılmaz, Modernden Postmoderne Sanat Ve bu, aslında sanatçının altın kafese kapatılması olarak yer bulur. Fakat sanatçı çaresizce burjuvazi ile yaşamaya tercih etmek zorundadır. 19. yüzyıl koşullarında burjuvazi, soylular ve kilise çevresi ile iktidar mücadelesindedir ve bu esnada sanatçılar korumasız ve yalnız kalmışlar, siparişleri kesilmiştir. Böylece kendi içlerinden gelen konulara yönelmişlerdir. Aslında o dönemde toplumun alt ve orta sınıfının yüz yüze olduğu açlık ve sefaletle sanatçılar da yüz yüze gelmişlerdi. Tabii ki kitapta geçen ve çok da hoşuma giden bir ifadeyi de paylaşmak istiyorum sizlerle; Nietzche’ye (1884-1900) göre: “Sanat bize ‘şeylerin üzerinde bir özgürlük’, kendimizi ‘gerçeklik’ten kurtarma, ‘gerçekliği’ kendi estetik kahkaha ve oyunlarımızla bağlantısız bir şey olarak görme yeteneği verir”. Nietzche bunu söylerken aslımda sanatçıyı çok da yüceltmiyor anladığım kadarıyla çünkü sanatçının entellektüel olarak hafiflikler olduğunu, hayatı boyunca yeniyetme ya da çocuk olarak kaldığını, hakikat duygusunun eksik olduğunu falan da söylemiş. Oysa ki biraz zaman önce Kant sanatçıyı yüceltmiş, baya da dahi olarak tanımlamıştı. Sanatçı neydi? Sanat niye vardı? Akıl mı bilim mi, duygu mu sezgi mi imgelem mi? Özgürlük mü dünyaya uyum mu? Lise yıllarımdan beri sorulan soru işte sanatçının karşısındaydı ‘sanat için sanat’ mı, ‘toplum için sanat’ mı… of of of sanatçının aklında deli sorular varken bir de fotoğraf giriyor ‘kadraj’a. Eyvah, hiç yeteneği olmayanlar da imge üretiyor artık. Öyleyse, daha da yeniyi üretmek gereklidir. Eşitsizlik, sermaye düzeni, bu düzeni yıkma peşinde olan sosyalist ve anarşist hareketler ve bu hareketlerin önerdiği emekçiler lehine kurulacak olan yeni toplumsal düzen ve bunun sonucunda sanatçıların yeni konumu… Marx’ın (1818-1883) önerdiği gibi özel mülkiyetlerin ortadan kalmasıyla sanat üretmek de diğer üretimlerden temel olarak farkı kalmayacağına inanılıyordu. Bu yeni düzende, yaratıcılık sanatçıların elindeki bir ayrıcalık olmaktan çıkarken herkes içindeki yaratıcı gücü keşfetme fırsatı bulacaktı. Oysaki gerçek sanatçılık Mehmet Yılmaz’ın kitabında geçen tam ifadeyle “özel bir duyuş ve yetenek isteyen yüce bir uğraştı.” Burjuvazi ise her alanda yeniyi, yeniliği, değişimi destekliyordu o sırada. Ve yenilik için eleştiriyi kışkırtıyordu. Bu noktada Fransız galerici Poul Durand-Ruel’in (1831-1922) piyasa etkisinden söz ediyor Mehmet Hoca. Potansiyeli gören galericimiz Mösyö Poul 1870’te Londra ve 1888’de New Yorksta şubeler açarak Courbet, Manet, Monet, Renoir, Sisley, Degas ve Cezanne gibi sanatçıları pazarlamaya başlamış ve sanat piyasası böylece modernler lehine dönmüş. Benim anladığım her şeye rağmen sanatı dönüştüren yine de özgür sanatçılar olmuş ve modern sanat kozmopolit kent kültürünün bir ürünüymüş. Ve tabii bu kent kültürünü yaratan da burjuvazi… #modernsanat #postmodern #resim #öneçıkan #ressam #öneçıkan #sanat

Hepsini Görüntüle

Diğer Sayfalar (8)

  • Hediye Kartı Al | NMY | Artoniki

    Nefes Mandala Yaşam | Artoniki | Hediye Kartı ₺150 Hediye kartı her zaman iyi bir fikirdir. Bu hediyeyi kişiselleştirmek için bir tutar seçip özel bir mesaj yazın. ... Devamını okuyun Tutar ₺150 ₺200 ₺250 ₺300 ₺350 ₺400 ₺500 ₺600 ₺700 ₺800 ₺900 ₺1.000 Diğer tutar Adet Hemen Satın Alın

  • Mağaza Politikası | Nefes Mandala Yaşam Artoniki

    MAĞAZA POLİTİKAMIZ Artoniki & Nefes Mandala Yaşam tek bir amaç göz önünde bulundurularak kurulmuştur: müşterilere adil, cazip ve keyifli bir alışveriş deneyimi yaşatmak. Aşağıdan mağaza politikamıza göz atın ve daha fazla bilgi için bizimle iletişime geçin. İletişim GÖNDERİM POLİTİKAMIZ Bizde Süreç Nasıl İşliyor? Satın aldığınız fiziksel ürünler 3 ila 5 iş günü içerisinde kargoya verilir. Dijital ürünler 1 ila 2 iş günü içerisinde size e-posta yoluyla iletilir. Bize Ulaşın İADELER Önemli Noktalar Fiziksel olarak satın aldığınız ürünlerimizi, satın aldığınız tarihten itibaren 15 gün içerisinde ambalajı açılmamış olarak iade edebilirsiniz. Hizmetlerimizde ve dijital olarak satın aldığınız ürünlerimizde iade yoktur. İletişim GİZLİLİK POLİTİKAMIZ Verileriniz Güvende Gizliliğiniz bizim için önemlidir. Kişisel verilerinizi hiç bir kişi ve kurumla paylaşmayız.

Hepsini Görüntüle
bottom of page